Yerli uçağımızı yapacaklar… Ne güzel birşey… Elbette böyle birşeyin yapılması mu memlekete, bu devlete, hepimize çok katkı sağlar. Ama gerçekten yapılacaksa, gerçekten milli olacaksa, gerçekten orijinal olacaksa… İlk kez hükümet Atatürk’ün bir sözünden, gösterdiği hedeften feyz alıyor galiba: “İstikbal göklerdedir…”

Şimdi konuya şöyle başlamak lazım: Diyorlar ki, “Onlar engeller, AK Parti yapar! Milli uçağımızı yapacağız!”. Şimdi sormak lazım “Kim bu Onlar?”. Kimi kastediyorsunuz? Yine muhalefeti ve sizden olmayanları mı kastediyorsunuz?

O zaman biraz tarihe bakalım:

Kamu tarafında yapılanlar;

  • Atatürk’ün emriyle 16 Şubat 1925 tarihinde “Türkiye Tayyare Cemiyeti” kurulur. Daha sonraları isim “Türk Hava Kurumu” (THK) olarak değiştirilecektir. Gayesi planörcülük, motorlu tayyarecilik, paraşütçülük ve modelcilik dallarında kamplar eğitim tesisleri yarışma vb. faaliyetler düzenlemektir.
  • Atatürk’ün “Bütün tayyarelerimizin ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp sanayinin bu esasa göre inkişaf ettirilmesi icap eder” sözleriyle 1925 yılında Tayyare Otomobil ve Motor Türk Anonim Şirketi TOMTAŞ
  • 1928 yılında ise “Tayyare Makine Mektebi” açıldı. Fransa ve Almanya’ya uçak mühendisliği eğitimi için öğrenciler gönderildi. 1925 yılında Ankara-Akköprü de kurulan marangoz atölyesi daha sonraları Planör imalathanesi halini aldı. 1939 yılına kadar 150 adet planör yapıldı. 1935 de Türk Kuşu hizmete girdi. 1933 yılında Havayolları Devlet İşletme İdaresi (HDİİ) kuruldu. Adı daha sonra Türk Hava Yolları (THY) oldu. İlk filoda 28 koltuk kapasiteli 5 küçük uçak vardı. Sadece Ankara-Eskişehir arasında uçuluyordu.
  • 6 Ekim 1928 de Kayseri de Türk-Alman işbirliği ile Junkers A-20 modeli uçak üretimine başladı. Daha sonra çıkan anlaşmazlık nedeni ile 3 Mayıs 1929 da Almanlar tüm hisselerini Türk Hava Kurumuna devretti.
  • 1932 yılına kadar Junkers A-20 den 15 adet üretildi ve uçakların telsizleri de mevcuttu. 1932 den sonra Amerikan Curtis-Wright montajına başlandı.
  • 1938 yılına kadar; 145 adet Alman Gotha, 112 adet İngiliz Miles-Magister tipi uçak imal edildi.
  • 1939 yılında Uçak üretimi Türk Hava Kuvvetlerine verildi.
  • 1940 yılından sonra THK Etimesgut Uçak fabrikasını organize etti. Fabrikada ilk olarak İngiliz Miles-Magister eğitim uçakları yapıldı. 1944 yılına kadar 30 uçak teslimatı yapıldı. Kurulan tasarım bölümünde ise 6 Yük. mühendis, 4 mühendis ve iki ressam çalışmaktaydı. Yapılan modeller: THK-3 Akrobasi planörü, THK-4 Okul Planörü, THK-5 Ambulans uçağı, THK-7ve 9 Eğitim Planörleri, THK-11 Turizm uçakları idi.
  • 1945 yılında Demokrat Parti iktidarında, başlayan Amerikan yardımları (!) nedeni ile üretim durduruldu.
  • THK Uçak motorları fabrikası Gazi Orman Çiftliği’nde kuruldu. Tesis önce Gipsy uçak motoru yaptı. Kapasite altı çalıştığı için musluk, piston, kuyu tulumbası gibi birçok üretimi gerçekleştirdi.
  • 1950 yılında dönemin en büyük hava tüneli kuruldu. AHT (Ankara Hava Tüneli). 1956 da Genelkurmaya devredildi. Depo olarak kullanıldı. O yıllarda bu işlere genelde karşı duran Demokrat parti iktidarı devam etmekteydi. Sürekli uçak ithal eden hükümet nedeni ile yeterli siparişi alamayan tesislerden 1952 de Uçak fabrikası ve 1954 da Motor fabrikası sessizce kapatılmaları için Makine Kimya Kurumu’na devredildi.
  • Motor fabrikası 1955’de Türk Traktör fabrikasına dönüştürüldü. Şimdiki ODTÜ-Ostim ara bağlantı yolunun sağındaki fabrikadır.
  • Uçak fabrikası ise 1959 yılında üretimi durdurdu. Yedek parça üreten tesis 1968 yılında Tekstil makineleri fabrikasına dönüştürüldü. Yeri ise Etimesgut eski Onkoloji Hastanesi karşısıydı. Böylece bu iki fabrika derdest edilip kapanmıştı.

Özel sektör tarafında yapılanlar;

  • 1936 yılında Nuri Demirağ ile havacılık sektörüne girdi. İstanbul-Beşiktaş’ta tasarım ve prototip atölyesi, Sivas-Divriği de uçak fabrikası ve havacılık okulu tesisi kurdu.
  • 1937 de Selahaddin Alan Beşiktaş-Hayrettin iskelesinde Etüt Atölyesi, 1945 de Divriği de Gök Uçuş okulunu kurdu.
  • Nuri Demirağ Yeşilköy’de Şimdiki Atatürk Hava limanı olan yerde havaalanı yaptırdı. İlk Paraşüt imalatını da Nuri Bey bu tesisler de yaptı. THK’na 65 adet Planör, 10 adet eğitim uçağı yapıp teslim etti. Kendi geliştirdiği NUD- 36 modelinden 24 adet imal etti. Almanlar ile NUD-38 modeli uçak geliştirdi. İmal edile uçakların şartnameye aykırı olduğu iddiası ile uçaklar reddedildi. Mahkeme bilirkişisi Nuri beyi haklı bulmasına rağmen davayı kaybetti. İkinci dünya savaşında uçak yedek parçası üretimi yapan tesis üretimi durdurdu. İspanya, Irak ve İran’dan gelen Uçak taleplerine hükümet engel oldu. Gök okulları kapatıldı. Havaalanı istimlak edildi. Elde kalan uçaklar ise devredilmeyip hurdacıya satıldı.!!

* Kaynak: TTGV NükTe Platform

Şimdi şuraya gelmek istiyorum: Meydanlarda 2. Dünya Savaşı öncesine kadar devam eden ve o günün şartlarında bunu gerektiren tek partili CHP iktidarını eleştirmeyi adeta kendine görev edinen ve Menderes Başbakanlığındaki Demokrat Parti iktidarını yere göğe sığdıramayanlar; kendisini Menderes ve Demokrat Partinin siyasi mirasçısı olarak görenler “Onlar engeller!” derken ne demek istiyor anlamıyorum. “Onlar”dan kasıtları CHP’nin de içinde bulunduğu muhalefet ise, tarihi incelediğimizde bunun külliyen yalan olup, aksine havacılık ile ilgili geçmişte yapılmış ne varsa hepsini CHP’nin yaptığını görüyoruz. Ha kastettikleri havacılık ile ilgili fabrikaları kapatan, yatırımları engelleyen ve “Milli Havacılık” yerine tamamen dışa bağımlı bir model üzerinden yürümeyi tercih eden zihniyettekiler ise, o zaman da sanırım örnek aldıkları ve mirasçısı oldukları zihniyeti tekrar gözden geçirmeleri ve biraz da tarih okumaları gerekiyor!

Yazının başlangıcında söylediğim gibi; yerli uçağımızın yapılması, havacılıkta ilerlememiz, teknoloji geliştirmemiz, sadece montaja dayalı yerli üretim değil, kendi kaynaklarımızla %100 yerli malı uçaklar ve havacılık sanayisini geliştirmemiz elbette hepimizi mutlu eder, gururlandırır, güçlendirir, zenginleştirir! Ama öyle lafla olmuyor. Bu işleri gerçekleştirebilmek için yeterli yetişmiş insan gücümüz, ekipmanlarımız, sistemlerimiz, Ar-Ge’miz ve bu işle ilgili yapılması gereken diğer hazırlıklarımız var mı?

Bu aşamada TAI, Havelsan ve Aselsan gibi şirketlerimizin / kurumlarımızın yeniden organize edilmesi, bu konuda daha nitelikli personel yetiştirilmesi, dünya pazarlarında yer bulacak operatif ve ekonomik kolaylığı olan uçaklar, hava araçları vs yapabilmemiz, bunun için Ar-Ge yapmamız vs. lazım.

Anlayacağınız özetle; seçim meydanlarında milleti coşturmak, milleti galeyana getirmek için kullanılacak bir argüman olmamalı Milli Havacılık… Her konuda olduğu gibi bilimsel yaklaşım, bilimsel yaklaşım için yaratıcı düşünce ortamı, yaratıcı düşünce ortamı için de özgürlük ve özgür düşünceye saygı ortamı sağlamamız gerekiyor… Ve tabiki çağdaş eğitim sistemi… Maalesef lafla peynir gemisi yürümüyor…

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.