İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB – İstanbul Convention and Visitors Bureau), “Uluslararası Kongreler Şehri İstanbul” sloganı ile başlattığı yeni projesi, İstanbul’un önümüzdeki dönemde önemli birçok uluslararası toplantıya evsahipliği yapması için önemli bir araç olacak. İstanbul’un genel tanıtımı, uluslararası toplantıların İstanbul ve ülkemize kazandırılması, gerçekleştirilecek toplantı ve etkinliklerinde tanıtım desteği vb. birçok konuda ICVB’nin önemli çalışmaları bulunuyor. Hayata geçirilen “Uluslararası Kongreler Şehri İstanbul” sloganı ile başlatılan yeni proje sayesinde, 2015 ve sonrasında İstanbul’un uluslararası toplantılar pazarından aldığı payın daha da artırılması, bu süreçte İstanbul’un ilk 5 şehir arasında yer alması hedefleniyor. İstanbul halihazırda elinde bulundurduğu 500 kişi ve üzerinde katılımla gerçekleşen toplantılarda 1 numaralı destinasyon olma özelliğini de koruyor.
Son 10 yılda kamu ve özel girişimlerin yaptığı birçok yeni yatırımla, İstanbul kongre, toplantı ve etkinlikler pazarında giderek yükselen bir destinasyon olmaya, artan altyapı olanakları ve kapasite ile günden güne dünyanın en büyük toplantıları için aranılan bir destinasyon haline geliyor. ICCA (International Congress and Convention Association, –Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği)’nın 2012 verilerine göre İstanbul 500 kişi ve üzerinde gerçekleştirilen Uluslararası Toplantı ve Kongrelere en çok evsahipliği yapan şehir konumunda geldi. Bu istatistik, yıllar içerisinde gelişen Kongre Turizmi’nin geldiği noktayı ve nereye gittiğini vurgulamak açısından çok önemli bir yer tutmaktadır. Gelecek için, Kongre Turizmi paydaşlarına da büyük umut ve cesaret vermektedir.
Uluslararası kongre ve toplantılar için İstanbul yükselen yıldız durumunda; İstanbul’un ve Türkiye’nin tanıtımı etkin şekilde yapılıyor; ilgili tüm paydaşlar bu konuda üzerine düşeni yapmaya çalışıyor! Peki gerekenin hepsi yapıldı yada yapılıyor mu? Yada İstanbul bu kadar yapılan çalışmaya rağmen, alması gereken maksimum faydayı kazanabiliyor mu?
İlk olarak 1996 yılında gerçekleştirilen Habitat toplantısı ile faaliyete geçen Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi, yıllarca gerçekleştirilen birçok uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptı. Sonraki yıllarda gelişen ve artan talepler nedeniyle yeni kongre merkezleri ve farklı alternatifler sunabilen otel ve kongre merkezi kompleksleri yapıldı. Sonrasında inşa edilen Haliç Kongre Merkezi ve IMF-Dünya Bankası Toplantısı için yapılan İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul’un daha büyük toplantılar için aday şehir haline gelmesine önemli katkı sağladı. Ama hala yetersiz!
Kongre Vadisi olarak adlandırılan ve bugün Türkiye’nin en önemli toplantı merkezi halinde bulunan bölgede yer alan İstanbul Kongre Merkezi, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi, Askeri Müze ve Hilton Otel & Kongre Merkezi birlikte kullanılarak 125-130 bin m² alan ve 15 kişi ile 3.700 kişi arasında 100′den fazla salon kullanma imkanı yakalanabiliyor. Bölgenin amiral gemisi olan İstanbul Kongre Merkezi 111.000 m²’lik kullanım alanı ve 100 üzerindeki toplantı salonu ile aslında büyük bir kapasite ve kullanım alanı sunuyor. Peki ama neden hala yetersiz!
Çünkü!.. Maalesef İstanbul Kongre Merkezi de gelecekte gerçekleştirilebilecek pek çok etkinlik, toplantı ve organizasyon düşünülmeden sadece yapıldığı dönemde ihtiyaç duyulan IMF-Dünya Bankası Toplantısının ihtiyaçlarına göre yapılmış… Maalesef diyorum çünkü, bulunduğu bölge ve konumu itibariyle büyük olanaklar sunuyor gibi görünse de, aslında plansız ve geleceği görmeden tasarlanmış yapısı, bu kapasitesine rağmen birçok toplantı için ne yazık ki uygun fiziki şartları sağlayamıyor. 4 m ve üzerindeki yükseklikteki uygun sergi alanının maksimum 16.000 m², 7 m ve üzerindeki yükseklikteki uygun sergi alanının maksimum 6.000 m² oluşu ve en büyük salonunun kapasitesinin 3.700 kişi ile sınırlı olması, belli kapasite üzerindeki toplantı ve etkinlikler için yetersiz kalıyor.
Kongre Vadisine bakıldığında aslında yapılabilecek bazı yatırımlarla, bir anda İstanbul çok daha büyük kongre, etkinlik ve organizasyonlar için ön plana çıkabilmesi mümkündür. Tabi bu aşamada İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve belki de ilgili bakanlıkların konuya eğilmesi ve konuda yapılacak yatırımları desteklemesi gerekecektir.
Halihazırda, kongre vadisinde yer alan binalara ek olarak yapılabilecek bir tesis ile kapasite 2-3 katına çıkarılabilecektir. Kongre vadisindeki iki ana kongre merkezinden Lütfi Kırdar Kongre Merkezi 15 – 2000 kişi kapasiteli 19 salonu ve 7.500 m² fuar – sergi alanı; İstanbul Kongre Merkezi ise 20 – 3.700 kişi kapasiteli 18 salonu ile 90 workshop salonu ve 16.000 m² fuar – sergi alanı ile hizmet vermektedir. Kongre merkezindeki uygun olan diğer fuayelerin kullanımı ile 22.000 – 25.000 m² civarında sergi alanı yaratılabilmektedir. Her iki tesis ortak tüm alanları ile birlikte ortak kullanıldığında 29.000 – 32.500 m² fuar ve sergi alanı ile birlikte çok sayıda toplantı salonu sağlanabilmektedir. Ortak kullanım ile her ne kadar büyük bir fuar ve sergi alanı kapasitesi yakalanmış gibi görünse de, özellikle sergi ve fuar alanlarının dağınık yapısı, büyük kongre ve fuarların İstanbul’a gelmesi konusunda bir handikap gibi görünebilmektedir. Mevcut şartlar itibariyle, 16.000 m²’lik fuar – sergi alanını aşan toplantı ve fuarlar için İstanbul efektif bir destinasyon olmaktan çıkacaktır.
Öncelikli olarak Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda yapılabilecek bir düzenleme ile mevcut 4.000 kişilik kapasite artırılıp, 5.000 – 5.500 kişi seviyesine çekilebilecektir. Bu konuyu dile getirdiğimizde toplumun belli kesimlerinden tepki alınabilecektir. Malum, Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda gelenekselleşmiş bazı aktiviteler var. Ve bu etkinlikler “Açık Hava” konsepti ile yapılıyor. Bu durum da göz önünde bulundurularak, yılın belli zamanlarında kapalı kullanım, yılın belli zamanlarında da açık kullanım yapılacak şekilde bir düzenleme gerçekleştirilebilir. Bu plan üzerinden hareketle, yaptığımız ön araştırmalar neticesinde yapılacak olan 4 – 4,5 milyon Euro’luk yatırımla Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu, hem açık, hem kapalı bir etkinlik alanı haline getirilebilecek durumdadır.
Bununla birlikte, halihazırda bulunan tesisler dışında, İstanbul Kongre Merkezi’nin (vadinin) karşı tarafında yer alan, yolun diğer tarafındaki alanın yeni yapılabilecek ilave tesisler için uygun olacağına inanıyorum. Resimde sarı renk ile gösterilmiş olan bu alanda yapılabilecek yeni bir tesis; Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunun hemen yanından yapılabilecek bir üst geçit ve Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Rumeli binasından yapılabilecek bir alt geçit ile Kongre Vadisinin ve diğer kongre merkezlerinin içerisine dahil edilebilecektir.
Bunun dışında, diğer bir alternatif de Harbiye Orduevinin yıkılarak, yerine İstanbul Kongre Merkezi, Askeri Müze ve Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi ile bağlantılı yeni bir bina inşa etmek olabilir. Tabi bu durum da ordudan tepki çekebilir. Tıpkı Beşiktaş İnönü Stadı’nın yıkılıp, buranın bir park veya rekreasyon alanı yapılmasının daha doğru olacağı söylendiğinde olduğu gibi…
Dünyadaki ve özellikle Avrupa’daki benzer örneklere bakıldığında, prestijli ve büyük toplantılar, yüksek kapasiteli kongre merkezleri ve şehirlerde gerçekleştirilmektedir. İstanbul’da ana toplantı merkezi kapasitesi dışındaki tüm gereklilikler istenen düzeyde bulunmaktadır. Konaklama imkanları, uluslararası ulaşım, kongre merkezinin şehrin merkezinde olması itibariyle otellere ve genel ilgi çekici alanlara ulaşım, yeme-içme olanakları ve tesisleri gibi birçok tamamlayıcı unsur ile İstanbul yeterliliği olan bir destinasyondur. Fakat Avrupa ve Dünya’da gerçekleştirilen büyük ve prestijli toplantılara aday olunabilmesi için mevcut kongre merkezlerinden daha büyük ve diğer kongre merkezlerini destekleyici bir tesis gereklidir. Ana salon kapasitesi daha yüksek olan (minimum 1 adet 7.000 – 8.000 kişilik oditoryumu olmalı), tavan yüksekliği minimum 6-7 m. olacak, minimum 50.000 – 60.000 m² fuar – sergi alanının sunulabileceği, kongre ve toplantıların yanı sıra, birçok fuar ve serginin de gerçekleştirilebilmesine uygun, lojistik destek ve etkinliklerdeki hizmetlerin kolay sağlanmasına olanak sağlayacak bir tesis gereklilik arz etmektedir.
Kongre ve fuarlara 4-5 günlük katılım gösteren bir katılımcı, kayıt, konaklama, yeme-içme hizmetleri, havayolu, şehir içi transfer, hediyelik eşya vb. gibi harcamaları için yaklaşık olarak 2.250 – 4.000 Euro arasında harcama yapılmasını sağlamaktadır. Buna karşılık, ülkemize tatil için gelen bir turist ise 10 – 14 günlük süreçte yaklaşık 700 – 900 Euro harcamaktadır. Avrupa’da her yıl gerçekleştirilen ve büyük kapasiteleri nedeniyle önemli kongrelere ev sahipliği yapan şehirler her yıl düzenli olarak büyük ekonomik faydalar sağlamaktadır. Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletlerinde, büyük toplantıların gerçekleştirildikleri şehirlerdeki majör kongre merkezleri ve ortalama katılım sayılarına göre yaratılan ekonomik katkı ile ilgili özet bilgi aşağıdaki gibidir:
“Uluslararası Kongreler Şehri İstanbul”
İstanbul gerçek bir “Uluslararası Kongreler Şehri”… Ama daha büyük organizasyonları, daha fazla etkinliği fazlasıyla hakediyor. Üstelik ağırlayacağı misafirlerine sunacağı birçok çekici unsur var. ICVB tarafından dDf’e hazırlatılan yukarıdaki tanıtım videosunu izlediğinizde bunu rahatlıkla görüyorsunuz. Ve bu videoyu izleyince birkez daha anlıyoruz ki, İstanbul gibi bir hazine dünyada başka yerde yok. İşte bunun için İstanbul’u bu alanda daha fazla geliştirmeli ve büyüyen Türkiye imajına yakışan, “Dünyanın En Güzel ve Özel Kongre Şehri İstanbul“u yaratmalıyız.
Bu videoyu izlerken gördüğümüz bir başka şey ise, kongre turizminin sağladığı maddi ve manevi her türlü faydanın toplumun her kesimine ulaşmasıdır. Taksicisinden esnafına, otelcisinden acentasına, havayolu şirketlerinden restoranlarına ve daha pek çok direkt veya dolaylı paydaşa fayda sağlamaktadır.
Son yıllarda İstanbul’un altyapı ve kapasite olanaklarının artmasıyla İstanbul’da gerçekleştirilen toplantılarda ciddi şekilde katılımcı artışı görülüyor. Çünkü İstanbul;
- Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren kolay ulaşılabilir şehir
- Birçok ülke vatandaşının havaalanında, ülkemize geldiklerinde vize alabilme imkanı sunuyor
- Farklı ve çok sayıda uygun direkt uçuşun bulunuyor
- Birçok alandaki uluslararası toplantılar için yeni bir destinasyon
- İlgi çekici destinasyon
- Yüksek kaliteli toplantı merkezleri ve toplantı imkânları sunuyor
- İş ve turistik amaçlarla dünyanın en çok ilgi çeken ve ziyaret edilen şehirlerinden birisi
- Pek çok toplantı imkânı sunan ‘Kongre Vadisi farklı ve çekici alternatifler sunan otel, restoran ve eğlence merkezlerine yakın
- Toplantıların gerçekleştirileceği bölgeye yürüme mesafesinde yeterli sayıda 5 – 4 – 3 yıldızlı ve butik oteller bulunuyor
- “2012 En Çok Tercih Edilen Toplantı Merkezleri” listesinde 9; 500 kişi ve üzerinde gerçekleştirilen toplantı merkezleri sırasında 1. sırada olması ile imkân ve olanaklarıyla tercih edilir olması tescil edilmiş durumda,
- Ulaşım ve altyapı yatırımlarının devam etmesi ve geliştirilmesi,
- Yerel yönetimlerin ve hükümetin uluslararası toplantılara misafirperverlik göstermesi ile ciddi avantajlar sağlıyor.
Bu liste daha da uzayıp gidebilir. Ama öncelikli olarak planlı ve geleceğe yönelik kapasite artışının sağlanması büyük önem taşıyor. Bu aşamada da yukarıda belirttiğim gibi Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve ilgili bakanlıkların devreye girmesi ve çalışmaları birlikte yürütmesi gerekiyor. Geçmiş dönemde kapasite yetersizliği, plansız yapılan çalışmalar ve kongre vadisinde yapılabilecek düzenlemeler ile ilgili bazı girişimlerde bulunduk. Bizzat bu çalışmaları yapmış bir kişi olarak belirtmeliyim ki, ne valilik, ne büyükşehir belediyesi ne de diğer ilgili paydaşlar konuya yakın görünse de oldukça uzaklar! Mesela Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nun ölçekli bir planı ne Valilik, ne Büyükşehir Belediyesi, ne oradaki projeyi yürütmüş olan yüklenici firmada bulunmuyor! Üstelik bir çalışma yapma girişiminde bulunursanız da önünüze bürokrasi ve anlamsız kurallar çıkıyor.
Velhasıl-ı kelam… Umuyorum ki inisiyatif ve devlette makam sahibi birileri bu yazıyı okur ve konu üzerine eğilir de, İstanbul Kongre Turizminden hakettiği payı maksimum seviyede alır ve büyük potansiyelini değerlendirir.
Yorum Yazın