Blog sayfamda Alex de Souza ile ilgili birkaç yazı daha yazarsam, sanırım ‘Alex de Souza’ kategorisi oluşturmak daha yararlı olacak. Gerçekten de öyle… Bir Fenerbahçeli olarak, zaman zaman futbol ve sporla ilgili yazılar yazan bir kişi olarak, Alex de Souza’dan daha iyi yazılacak, bahsedilecek birşey var mıdır ki?
Alex Fenerbahçe’ye gelmeden önce çok fazla ‘gelir – gelmez’ polemiği olmuştu. Hatta o dönem Fatih Altaylı, daha sonraları çok dalga geçilmesine neden olacak bir yazı yazmıştı:
“Gazetelerde Fenerbahçe’nin transfer haberlerini okudukça gülüyorum. Bir camianın taraftarları ile bu kadar mı dalga geçilir. Haftalardır bir Alex yaygarası. Geliyor, gelecek, eli kulağında… Taraftar da heyecanlanıyor, umutlanıyor. Sevgili Fenerbahçe taraftarları sakın bu haberlere kanmayın. Alex malex gelmiyor. Gelmez, gelemez…”
Fatih Altaylı’nın bu yazısından 6 ay sonra transfer dönemi açıldığında Malex değil ama Alex Fenerbahçe’ye gelmişti. Daha Fenerbahçe formasıyla ilk çıktığı maçta, topu ayağına ilk aldığı anda yaptığı hareketler ve attığı gol ile Fenerbahçelilerin gönlünü kazanmayı bilmişti Alex… Belki o gün, hemen hemen her Fenerbahçeli’nin Alex için düşündüğü, “birkaç sezon oynayıp, daha sonra gideceği” yönünde idi. Ama o günden bu güne tam 8 sene bitti, 9. sene yaşanıyor…
Alex, nam-ı değer KrAlex, yada Profesör Alex, geldiği ilk günden itibaren yarattığı harikalar ile herkesin sevgilisi oldu. İlk sezon ligde şampiyonluk, diğer sezon ligde asist krallığı, 2006-2007 sezonunda Fenerbahçe’nin 100. yıl kadrosunda şampiyonluk ve gol krallığı, 2007-2008 sezonuna girilirken takımın kaptanlığına getirilmesi, 2007-2008 sezonunda Fenerbahçe’nin tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Çeyrek Final oynama başarısını gösteren takımın liderliğini üstlenmesi, 2007-2008 UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Asist Krallığı, 2009-2010 sezonunda Fenerbahçe’nin Avrupa Kupaları tarihinde en çok oynayan ve en çok gol atan futbolcusu olma, 2010′da Fenerbahçe’nin tarihinde En Çok Forma Giyen Yabancı Futbolcu olması, istatistiklerde Fenerbahçe’ye gelmiş geçmiş en başarılı yabancı futbolcu ve bunun yanında taraftarlar arasında en çok sevilen yabancı futbolcu olması, 2010’da Fenerbahçe’de lig tarihinde 100 gol barajını geçen ilk Yabancı Futbolcu unvanını alması ve tek takımda bu başarıyı yakalayan ilk yabancı futbolcu olarak Türkiye 100′ler kulübü’ne girmesi, Fenerbahçe’nin lig tarihinde 3000. golünü atması, 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe ile Süper Lig’de 200. maçına çıkması, 2010-2011 sezonunun 32. Haftasında Ankaragücü maçında 5 gol atması, 2010-2011 sezonunda Süper Lig ve Fenerbahçe tarihinde 2. kez Gol Kralı olan ilk ve tek yabancı futbolcu olması, 2010-2011 sezonunda Süper Lig ve Fenerbahçe tarihinde 4. kez Asist Kralı olan ilk ve tek yabancı futbolcu olması gibi birçok başarıyı kazandı. Özellikle maçların en kritik anlarında sahneye çıkması, takıma yaptığı katkılar ve oyuncu kıyaslamalarında kıyaslandığı oyuncu ne kadar yetenekli olursa olsun yaptıkları nedeniyle “Bir Alex değil” cümlesi her futbol severin kullandığı bir cümle haline geldi.
Saha dışındaki başarılarının yanı sıra, özel yaşamındaki duruşu, yaşantısı ve ailesiyle de herkesin sevgisini kazandı Alex… İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir arkadaş, iyi bir komşu, iyi bir insan gördü herkes ona bakınca… Kimler geldi, kimler geçti bugüne kadar… Hem Fenerbahçe’ye, hem de diğer takımlara… Ama Alex gibisi gelmedi… Alex gibi kimse taraflı tarafsız herkes tarafından benimsenmedi… Alex bir başka… Alex bir efsane… Ve hiç kimse “Bir Alex Değil“…
İnsanlar öyle kolay kolay efsane olmaz… Alex de öyle kolay kolay olmadı… Ama Alex Fenerbahçe için bir efsane haline geldi. Çok büyük sevinçleri, mutlulukları yaşattığı Fenerbahçe taraftarı O’nun kendisine yaşattığı sevinçleri ve gerçek efsane olduğunu göstermek için kendi arasında topladığı paralar ile, bizzat kendi iradesiyle Alex’in heykelini yaptırdı ve dikti. Bugün dikilen o heykel, Alex de Souza’nın Fenerbahçe taraftarının, bizlerin kalbindeki yerinin nasıl olduğunun en güzel nişanıdır… Efsane isim olmak, Fenerbahçe’de sembol olmak öyle başkanların, yönetimlerin dayatmasıyla, kararıyla olmaz… Fenerbahçe’nin bizzati kendisi olan taraftarı, camiası için bir efsane olmuştur Alex… Bunun için birilerinin onayı, rızası, iznine gerek yoktur… Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler’in yanına eklenen bir isimdir artık Alex de Souza… Dedelerimiz babalarımıza Lefter’i anlatmış, babalarımız bizlere Cemil’i anlattı, bizler de çocuklarımıza Alex’i anlatacağız…
Yorum Yazın