Avrupa’da ve Türkiye’de liglerin bitmesine artık az bir süre kalırken, yavaş yavaş Avrupa’daki şampiyonlar belirlenmeye başladı. Bizim ligimizde ise kıran kırana müthiş bir mücadele devam ediyor. Son iki maça girilmeden önce takımlar aynı puanda ve Fenerbahçe bir adım önde. Bugün Fenerbahçe veya Trabzonspor ile ilgili takım analizi, oyun yorumu vs. yapmayacağım. Bugün sıra Fenerbahçe taraftarında…
Her maç Kadıköy’de veya deplasmanda maç başlarken Fenerbahçe taraftarı maça şöyle başlar: “Santrayla beraber omuz omuza…” Kasap havası melodisi ile birlikte ‘omuz omuza’ tüm tribünler coşkuyla başlar. Hatta öylesine ki, özellikle iç saha maçlarında takımı öne iter bu başlangıç. Ardından gelen diğer coşkulu tezahüratlar da elbette sahadaki takımın rakip takım üzerine daha fazla baskı kurmasına yardımcı olur.
‘Omuz omuza’ başlayan coşku, Fenerbahçe’nin gelen golü ile daha da artar. Çocuk gibi sevinen yaşını başını almış adamlar; kendini, golü atan oyuncunun yerine koyan çocuklar; coşkuyla şarkılar söyleyen gençler… Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda maç izlemek başka bir eğlence, başka bir coşku, başka bir yaşam tarzıdır. Maç günü, maçtan saatler öncesinde herkes Kadıköy’deki kafe, restoran ve meyhanelerde toplanır. Bir taraftan bir şeyler yiyip içerken, bir yandan da takımını destekleyen tezahüratlar yapar. Yolun iki tarafında, karşılıklı mekanlarda bir araya gelmiş, birbirini hiç tanımayan kişiler, bir anda birbirleriyle kaynaşır, karşılıklı tezahüratlar yapılır. Maç günü Kadıköy’ün her yerinden Fenerbahçe şarkıları yükselir. Evlerin camlarına, balkonlarına Fenerbahçe bayrakları asılır, kızlar daha bir güzel olur, erkekler daha bir yakışıklı görünür. Bahar geldiğindeki kırlar gibi olur her yer, cıvıl cıvıl…
Maç saati yaklaşırken yavaş yavaş mabede doğru gidilmeye başlanır. Yoğurtçu Parkı’na uğranıp Lefter’e bir selam verilir. Oradan geçip giriş kapısına doğru gidilirken, yapılan tezahüratlara eşlik edilir. Zaman varsa belki bir – iki şey daha içilir. Maça 1 saat kala içeri girmek iyidir. Hangi tribünde oturuyor olursanız olun. Çünkü asıl coşku ve maç öncesi eğlence bir saat kala yaşanmaya başlar. Önce hakemler ısınmaya çıkar sahaya. Ardından rakibin kalecisi ve belki yedek oyuncuları… Biraz ortam karışır, ıslıklar, yuhlamalar… Ve sonra Fenerbahçe gelir… ‘Alemin Kralı Geliyooooorrr’…
Maçtan önce Fenerbahçe ısınırken oyuncuların tek tek tribünlere çağrılıp alkışlanması, onlara moral vermek, rakip oyuncularla daha maç başlamadan dalga geçmeye başlamak, takımlar sahaya çıkarken Okul Tarafı Kale Arkası tribündeki kareografileri izlemek ve maç başlamadan önce ‘Omuz Omuza’ vermek… Güzel şey… Hele maç sonunda Fenerbahçe de yenince, her şey daha da güzel olur.
Bu haftasonu tekrar yaşamaya o zaman!
Yorum Yazın